27 Şubat 2024

Krizden ve depremden kaçanın bozkır limanı: Ankara

Orta halli ve düzenli kent Ankara’ya olan talebin artması, Türkiye’de ekonomik krizin kök salmaya başlaması ile aynı zamana denk geliyor. Ancak büyüyen krize deprem korkusu da eklenince Ankara’nın “ucuz öğrenci başkenti” tahtı da ciddi anlamda sallandı 

“Erken çık trafik olur” cümlesine İstanbullu ezelden beri alışıktır ama Ankaralının hayatına daha çok son 6-7 yılda giren bir kavram. 

Başkent hâlâ İstanbul kadar her saat trafiğin olduğu bir şehir değil. Ancak bilhassa mesai başlangıçları ve mesai sonraları, her yere gitmek için 20 dakika önceden çıkmaya alışkın Ankaralıyı çok zorluyor. 

Hatta Ankaralıların çok övündüğü “Pijamalarımla oturuyorum. Hazırlanmam, yanına gelmem taş çatlasın yarım saat sürer” konforu giderek mazide kalıyor desek yanlış olmaz. 

Bunun en önemli gerekçesi ise denizli memleketlerin bir dönem “burun kıvırdığı” bozkır başkentinin artık güvenli alan olması. 

Ankara dördüncü derece deprem bölgesi

“Güvenli” denilince özellikle son bir senedir akla gelen konu, elbette ki deprem korkusu. 

6 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından Ankara Mimarlar Odası, bölgeye gitmiş, incelemeleri sonundaki ilk bulguları ise 17 Şubat 2023’te basın ile paylaşmıştı. 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Eski Başkanı Tezcan Karakuş Candan, o dönem yaptığı açıklamada Ankara’nın dördüncü derece deprem bölgesi olduğunu hatırlatmış, “Burası depremin en son olacağı yer. Herkes evim depreme dayanıklı mı diye bize soruyor. Telefonlarımız susmuyor” ifadelerini kullanmıştı. 

Ankara’nın “depremin en son olacağı yer” olduğu algısı, hemen tüm ülkede yaygın. Ancak Mimarlar Odası dahil tüm uzmanların dikkat çektiği bir konu var: Şehrin altından bir fay hattı geçmiyor olabilir ancak bu, çevredeki depremlerden etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor. Ki 1999 Marmara depremlerinin, Ankara’dan çok kuvvetli hissedilmesi bunun bir kanıtıydı. 

Zannedilenin tersi: Ankara’da deprem tehlikesi az deprem riski çok

Hacettepe Üniversitesi emekli öğretim üyesi ve yüksek jeoloji mühendisi Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu’na göre, “tehlike” ve “risk” halk arasında çok fazla karıştırılan kavramlar. 

2020’deki Elazığ depremi sonrası Cumhuriyet’e konuşan Kasapoğlu, tehlikeyi, “herhangi bir bölgede bir depremin olma olasılığı” olarak açıklıyor. Risk ise söz konusu depremin olması durumunda meydana gelebilecek can ve mal kayıplarının ölçüsü. 

Erçin Kasapoğlu’na göre bir bölgede deprem tehlikesi yüksek olsa da iyi zemin koşulları ve sağlam binalar sayesinde risk düşebilir, deprem afete dönüşmez. Ancak Ankara’daki denetimsiz çarpık yapılaşma nedeniyle deprem riski de giderek artıyor. 

Ankara’nın altından değil, dört bir yanından fay hattı geçiyor

Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2008 yılında “Ankara’nın Deprem Tehlikesi ve Riski Çalıştayı” başlıklı bir bildiri kitabı yayınlamıştı. 

Bu yayın için bir makale kaleme alan akademisyenler Prof. Dr. Süleyman Pampal, Doç. Dr. Bülent Özmen ve Doç. Dr. Mustafa Koçkar, Ankara çevresinden geçen tüm fay hatlarını detaylı şekilde açıklıyordu: 

Buna göre Ankara, kuzeyde Kuzey Anadolu fay hattı, güneyde Tuz Gölü Fay Zonu, doğuda Kırıkkale Erbaa fayı, güneydoğuda Akpınar fayı, güneybatıda Eskişehir Fay zonu tarafından çevrelenmiş durumda. Ankara kent merkezi ise bu faylara 60 ila 80 kilometre uzaklıkta. 

İlçeler bazında konuşursak; Çamlıdere ve Kızılcahamam gibi ilçeler, Kuzey Anadolu fayına, doğudaki Elmadağ ve Kalecik ilçeleri, Kırıkkale-Erbaa fayına, Evren, Bâlâ ve Haymana gibi ilçeler de Tuz Gölü fay zonuna çok yakın. 

Bu fayların 7’den büyük deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirten akademisyenler, “Ankara’nın deprem açısından sorunsuz bir bölgede olduğu yanlış inanışı genel kabul görmüş ve binalarımız deprem gerçeği göz ardı edilerek yapılmıştır. Ayrıca Ankara kent merkezinin zemin yapısı incelendiğinde yüzde 50’sinden fazlasının zayıf zeminler ile kaplı olduğu görülmektedir” diyor. 

Bu tip zeminlerin depremin ivmesini artırdığını vurgulayan Pampal, Özmen ve Koçkar’a göre zemin özellikleri ve inşaat teknikleri dikkate alınmadan yapılmış yapılar, büyük bir risk altında ve olası bir depremde ciddi bir şekilde etkilenecekler. 

Akademisyenlere göre Ankara’nın yaklaşık yüzde 70’i üçüncü ve dördüncü derece, yüzde 30’u ise birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. 

“Marmara boşaltılmalı, Orta Anadolu hilaline yerleştirilmeli”

Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı ve sosyolog Dr. Metin Özaslan, yaptığı açıklamada Anadolu’da pek çok büyükşehrin birinci derece deprem bölgesi üzerinde olduğunu hatırlatarak “Ankara bunun bir istinası. Dolayısıyla bizim ülkede radikal bir yerleşim planı hazırlamamız lazım” değerlendirmesini yapıyor. 

Özaslan’ın önerisi ise Bilecik’ten Kahramanmaraş’a uzanan, fay hatlarına nispeten daha uzak olan, hilal şeklindeki hat üzerinde yeni şehirler kurulması. 

Metin Özaslan’a göre Marmara Bölgesi’nin nüfus yoğunluğu, göçe ikna edici politikalarla çözülmeli ve bu hilale yerleştirilmeli, sanayi buraya taşınmalı, ulaşım hatlarının geliştirilmesiyle bu hilal, kıyı bölgeleri ve limanlara bağlanmalı.

Eğitim seviyesi yüksek, yeşil alanı fazla kent 

Gelelim “güvenli alan” kabul edilen ikinci konuya: Daha iyi yaşam koşulları. 

“Yaşam koşulları” denildiğinde baskın olan çağrışım, cüzdanın ne kadar nefes aldığı olsa da bu kavramın sözlükteki tam karşılığı: Yaşam boyunca kişinin karşılaşabileceği her türlü toplumsal ve ekonomik durum. 

Önce toplumsal dinamiklerle başlayalım… 

Ankara Kalkınma Ajansı’nın 2018’de hazırladığı “İstatistiklerle Ankara” raporuna göre. Ankara, Türkiye’nin eğitim açısından en iyi göstergelere sahip illerinden biri. Lise ve üzeri eğitim almış olan kişilerin oranı yüzde 53’e kadar çıkıyor. Ülkenin en köklü beş büyük devlet üniversitesinin bu şehirde olması da önemli bir etken. 

Türkiye’de kişi başına düşen yeşil alan miktarı ortalama 12,63 metrekare. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre bu miktar 2021’de 21 metrekareydi. 2022’de ise 23,04 metrekareye yükseldi. 

Ankara, Türkiye’nin en güvenli beşinci şehri

Dünyanın en güvenli şehirlerinin belirleyen Numbeo Güvenlik Endeksi’ne göre ise Türkiye’de yaşamak için en güvenli şehirler Eskişehir ve Antalya. Bu şehirleri, Bursa, İzmir ve Ankara takip ediyor. 

Yoksulluk sınırı İstanbul’a yakın; yoksul sayısı daha az

Yaşam koşullarını, ekonomik koşullar açısından değerlendirirsek, Ankara’nın da yıllardır devam eden ekonomik krizden payını aldığını, “orta halli memur kenti” imajının dramatik şekilde değiştiğini söylemek yanlış olmaz. 

Türkiye İstatistik Kurumu, 10 Ocak 2024’te 2023 yılına ait “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri”ni açıkladı. TÜİK’e göre Türkiye’de yoksulluk sınırı 29 bin 187 lira. Bu değer, İstanbul’da 38 bin 754 lira, Ankara’da ise 34 bin 800 lira. 

Tüm Türkiye’de 11 milyon 651 bin yoksulun yaşadığını söyleyen TÜİK, İstanbul’daki yoksul sayısını 2 milyon 81 bin, Ankara’dakini ise 605 bin olarak açıkladı. 

Yoksul sayısının toplam nüfusa oranına baktığımızda Türkiye’de her 100 kişiden 14’ünün yoksul olduğunu görüyoruz. Bu oran İstanbul’da yüzde 12,6, Ankara’da ise yüzde 10 seviyesinde. 

Ev fiyatlarının en çok arttığı şehir Ankara

2018’den bu yana devam eden ekonomik kriz, bir dönem çok fazla şişen kredi bolluğu, insanların paralarını Türk Lirası’nda değil gayrimenkulde tutma isteği ve deprem sonrası daha da artan konut talebiyle ev fiyatları ve kira miktarlarındaki yükseliş, elbette Ankara’yı da pas geçmedi. 

Eskiden 3 bin lira kirayı duyduğunda “Bu paraya Ankara’da saray tutarsın?” tepkisini veren Ankaralı, kira ortalamaları 15 bin liraya kadar çıkmış durumda. 

“15 bin lira” dediğimiz gibi ortalama fiyat, yoksa Çankaya gibi çok talep gören ilçelerde 20 bin liranın üzerine de çıkıyor. 

Memurun maaşının yarısı kiraya 

Dilerseniz memur kenti Ankara’da bu paraları ödemek zorunda olan memurların, sene başında belirlenen en düşük ücretinden bahsedelim. 

Memur ve memur emeklilerinin 2024 yılının ilk 6 ayında alacağı zamlı maaşların artış oranı ocak ayında açıklanmıştı. Buna göre mevcut durumda en düşük memur maaşı 32 bin 861 lira, en düşük memur emekli aylığı da 14 bin 741 lira oldu. 

Bu tabloya baktığımızda emekli kirasını ödeyemezken, en düşük memur maaşına sahip kişiler maaşının yarısını kiraya vermek zorunda. Gıda harcamalarına da baktığımızda ise Türkiye genelinde her 100 liralık kazancının yaklaşık yüzde 23’ünün gıdaya gittiğini görüyoruz. 

Aynı büyüklükte ev, Çankaya’da 4, Kadıköy’de 10 milyon lira

Satılık ev fiyatlarının durumu da kiralık evlerden çok farklı değil. 

Emlak ve gayrimenkul değerleme platformu Endeksa’nın verilerine göre Ankara’da Ocak 2019’da 1900 lira olan metrekare fiyatı, Ocak 2024 itibarıyla 19 bin 300 lirayı geçmiş durumda. 

Bu, beş yılda yüzde 900’ü aşan bir artış anlamına geliyor. Çankaya gibi bölgelerde metrekare fiyatının 40 bin lirayı aştığı örneklere de rastlıyoruz. 

Endeksa’ya göre Ankara’da 130 metrekare bir evin ortalama fiyatı, 2,5 milyon liranın üzerinde. İstanbul’da ise 120 metrekare bir evin fiyatı bile ortalama 4,2 milyon lirayı aşmış durumda. 

Her iki şehrin de en çok tercih edilen ilçelerine bakarsak, aynı büyüklükteki evlerin Çankaya’daki ortalama fiyatı 3,7 milyon lira. Kadıköy’de ise 9,6 milyon liranın üzerinde. 

Fiyat artışlarının kontrol ve denetimden uzak olduğu bu ortamda Kadıköy’de kibrit kutusu kadar bir eve vereceğini fiyata ya da ödeyeceğiniz kiraya, Ankara’da 2+1, bazen 3+1 bir ev sahibi olmak ya da kiralamak gayet mümkün. 

Tüm bu anlatılanlar ışığında Ankara’nın bir döngü içerisinde olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacak: Hayat pahalılığı, yaşamanın daha kolay olduğu yerlere göç arayışı, trafik başta olmak üzere nüfus artışının kendini her yerde hissettirmesi ve göçün artmasıyla fiyatların yine yükselmesi. 

Elbette ki Ankara, eski “ucuz kent” olma halinden yavaş yavaş çıktıkça bu kent de başka illere göç veriyor. Ancak nüfus verileri, İstanbul’un son üç senedir net göç verdiğini, Ankara’nın ise her şeye rağmen kalabalıklaştığını gösteriyor. 

Nüfus artışı yavaşlıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023’e ait son nüfus verilerini 6 Şubat’ta açıkladı. 

Buna göre bu ülkede yaşayan 85 milyon 372 bin 377 kişiyiz.  Buraya kadar alışılmışın dışında bir durum yok. Ancak alt başlıkları irdelediğimizde bazı sürprizler de bizi bekliyor. 

Örneğin, 2007-2019 arası her yıl nüfus yaklaşık 1 milyon kişi artarken bu sayı 2019’dan itibaren gerileme gösteriyor. 

Yaklaşık sayılarla konuşursak; 2019-2020 arası 400 bin, 2020-2021 arası yine 1 milyon, 2021-2022 arası 600 bin, 2022-2023 arası ise 100 binlik bir nüfus artışı var. 

Toplam nüfusun yüzde 20’ye yakını İstanbul’da (15 milyon 655 bin 924 kişi) yaşıyor. İstanbul’u diğer büyük şehirler Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya takip ediyor.

Ankaranın en güzel yanı “İstanbul’a dönüşü mü?” yoksa “İstanbuldan dönüşü mü?”

1927’de 700 bin olan İstanbullular, 1950’de 1 milyonu aştı. Bugün 15,5 milyonu geçse de İstanbul özelinde de alışılmadık bir durum var: Nüfusun 2023’te, Cumhuriyet tarihinde ikinci kez gerilemiş olması. 

TÜİK verilerine göre İstanbul’un nüfusu, bir yılda 252 bin 27 kişi azaldı. 

İstanbul’dan bir göçün olduğu aşikâr. Hatta TÜİK’in İller Arası Göç İstatistiklerine göre İstanbullular en çok Ankara’ya göç ediyor. 

Ankara, Antalya’dan da göç alıyor

Son açıklanan 2022 verileri, Ankara’nın en fazla göç aldığı illeri şöyle sıralıyor: İstanbul, Konya, İzmir, Antalya, Kırıkkale. 

2008’den bu yana İstanbul ve İzmir, Ankara’ya göç veren iller sıralamasında üst sıralarda. Ancak bu iki şehir dışında Ankara, hep komşu illerden göç alıyordu. Kırıkkale, Çankırı, Çorum, Yozgat bu illerin başında geliyordu. 

Örneğin, 2019 yılında yaklaşık 15 bin Çankırılı, Ankara’ya göç ederken, bu sayı 2022’de 5 bin seviyelerine kadar düştü. 

Antalya ise Ankara’ya göç anlamında ilk beşe ilk kez 2021’de girdi. Bunda elbette ki önce Rusya’ya yaptırım geriliminin 2021 sonuna doğru artması, 2022 başında ise Rusya-Ukrayna savaşının çıkması önemli bir etken. Rusya ve Ukrayna vatandaşlarının Antalya’ya göç etmesi, buradaki ev fiyatlarını da 2022-2024 arasında yüzde 200’ün üzerinde artırdı. Dolayısıyla vatandaş da daha ucuz alternatiflerin peşine düştü. 

__________________

21 Şubat 2023

TOKİ Ankara 2023 projesinde son dakika!

 212 yeni konut için tarih resmen değişti! Sakın kaçırmayın! (21 Şubat 2023)


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığının Ankara  projesinin ihale tarihi değişti.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığının Ankara Güdül 2023 projesinde 212 adet konut ve 1 adet 3 dükkanlı ticaret merkezi yer alıyor.

Ankara TOKİ 2023 projesinin ihalesi 24 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilecekti ancak projenin ihalesi 15 Mart 2023 tarihine ertelendi.

Altyapı ve çevre düzenlemesi işinin de yer alacağı TOKİ Ankara 2023 projesinin yer tesliminden itibaren 450 takvim gününde tamamlanması planlanıyor.

____________________________________________


17 Ocak 2023

Konut Satış İstatistikleri, 2022



İpotekli konut satışları 21 bin 796 olarak gerçekleşti
 
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %51,8 azalış göstererek 21 bin 796 oldu. 2022 yılında gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yıla göre %4,8 azalışla 280 bin 320 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı Aralık ayında %10,5, 2022 yılında %18,9 olarak gerçekleşti.

Aralık ayındaki ipotekli satışların, 6 bin 971'i; 2022 yılındaki ipotekli satışların ise 77 bin 141'i ilk el satış olarak gerçekleşti.

Diğer satış türleri sonucunda 186 bin 167 konut el değiştirdi
 
Türkiye genelinde diğer konut satışları Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,7 artarak 186 bin 167 oldu. 2022 yılında gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yıla göre %0,7 artışla 1 milyon 205 bin 302 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı Aralık ayında %89,5, 2022 yılında %81,1 olarak gerçekleşti.
 
İlk el konut satış sayısı 77 bin 889 olarak gerçekleşti

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,5 artarak 77 bin 889 oldu. İlk el konut satışları 2022 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,3 azalışla 460 bin 79 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ilk el satışların payı Aralık ayında %37,5, 2022 yılında %31,0 oldu.

İkinci el konut satışlarında 130 bin 74 konut el değiştirdi
 
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %13,1 azalış göstererek 130 bin 74 oldu. İkinci el konut satışları 2022 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,5 azalışla 1 milyon 25 bin 543 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı Aralık ayında %62,5, 2022 yılında %69,0 oldu.

Yabancılara 2022 yılında 67 bin 490 konut satıldı
 
Yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre %15,2 artarak 67 bin 490 oldu. 2022 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %4,5 oldu. 2022 yılında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 24 bin 953 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul'u sırasıyla 21 bin 860 konut satışı ile Antalya, 4 bin 316 konut satışı ile Mersin izledi.


Yabancılara yapılan konut satışı, 2013-2022


Yabancılara Aralık ayında 6 bin 386 konut satışı gerçekleşti

Yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %18,6 azalarak 6 bin 386 oldu. Aralık ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3,1 oldu. Aralık ayında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 2 bin 465 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya'yı sırasıyla bin 968 konut satışı ile İstanbul, 663 konut satışı ile Mersin izledi.




Uyruklara göre 2022 yılında en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı

Rusya Federasyonu vatandaşları 2022 yılında Türkiye'den 16 bin 312 konut satın aldı. Rusya Federasyonu'nu 8 bin 223 konut ile İran vatandaşları ve 6 bin 241 konut ile Irak vatandaşları izledi.

Aralık ayında ise Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye'den 2 bin 403 konut satın aldı. Rusya Federasyonu vatandaşlarını sırasıyla 675 konut ile İran, 345 konut ile Irak vatandaşları izledi.


Türkiye'de 2022 yılında kadınlar 484 bin 654, erkekler 821 bin 132 konut satın aldı

Türkiye genelinde 2022 yılında, kadınlar %32,6 pay ile 484 bin 654, erkekler %55,3 pay ile 821 bin 132 konut sahibi olurken %1,6 pay ile 24 bin 193 konut kadın ve erkek tarafından ortaklaşa alındı.




____________________________________________


28 Aralık 2022

Noterden Taşınmaz Satışı Temmuz 2023’e kadar Uzatıldı…

Tapu Devri Noterlerde Yapılabilecek

 

Noterden Taşınmaz Satışı Temmuz 2023’e kadar Uzatıldı…

1512 Sayılı Noterlik Kanununun 60 ıncı Maddesinin Birinci Fıkrasının (3) Numaralı Bendi ile 61/A Maddesinde Öngörülen Bilişim Sisteminin Kurulmasına İlişkin Olarak Anılan Kanunun Geçici 21 inci Maddesinde Yer Alan Sürenin 1/7/2023 Tarihine Kadar Uzatılması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6616)

https://www.resmigazete.gov.tr/28.12.2022

___________________________________________________

Taşınmaz Satış İşlemleri Noterlerde Yapılabilecek…  28 Haziran 2022

Tapu sicil müdürlüklerinde oluşan yoğunluk nedeniyle uzayan gayrimenkul alım ve satım süreçleri uzun süredir gündem konusuydu. Resmi Gazete’de ilan edildiği üzere artık taşınmaz satış işlemleri tapu sicil müdürlükleri dışında noterliklerde de yapılabilecek. İlgili değişiklik Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) 28 Haziran 2022 tarihinde 31880 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

İlgili değişikliğe göre, 1512 sayılı Kanuna 61 inci maddesinden sonra gelmek üzere 61/A maddesi eklenerek noterlere 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren gayrimenkul alım-satım işlemi yapabilme ve tapu siciline şerh koyabilme yetkisi verilmiştir. Getirilen düzenleme ile taşınmaz satışı işlemlerinin noterler tarafından da yapılabilmesinin önü açılmış olup tapu müdürlüklerinin bu konudaki yetkisi kaldırılmamıştır. Noterler yaptıkları inceleme sonucunda taşınmazın satışına engel bir durumun bulunmaması halinde taşınmaz satış sözleşmesini düzenleyip, tapuda tescili için tapu bilişim sistemine aktaracaklardır.  

Bu madde kapsamında yapılan işlemler karşılığında noter ücreti dışında herhangi bir ücret alınmayacak ve noter ücreti taşınmazın değerine göre belirlenecek olup, her halde 500 TL’den az ve 400.000 TL’den fazla olamayacaktır. Bu miktarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılarak uygulamaya geçecektir.

Ayrıca önemli bir husus da 1512 sayılı Kanunun 162 nci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenmiştir. İlgili fıkra taşınmaz satış sözleşmesinin düzenlenmesinden dolayı oluşan zarardan noterlerin de sorumluluğunun doğacağına ilişkindir. Bu zararın Devlet tarafından ödenmesi halinde Devlet, sözleşmesi düzenleyen notere rücu edebilecektir. Notere karşı açılacak davalar ise tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülecektir.

Kanun’da yapılan değişikliğinin yürürlüğe gireceği 01.01.2023 tarihine kadar yayımlanacak yönetmeliklerle, bu işlemlere ilişkin usul ve esasların netleştirilmesi beklenmektedir.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/06/20220628-17.htm


____________________________________________






19 Aralık 2022

İşyeri Kira artış oranı esnafı zorluyor!

Özellikle işyeri kiralarında yaşanan yüksek artışlar, gerek esnaf gerekse de tacir işletmeler için son dönemde işletmelerin sürdürülebilirliklerini oldukça zorlamaya başladı.



Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Kasım 2022 verileri açıklandı. Buna göre işyeri kiralarındaki artış oranı üst sınırı olarak kabul edilen, on iki aylık ortalama TÜFE yüzde 70.36 olarak gerçekleşti.

Özellikle işyeri kiralarında yaşanan yüksek artışlar, gerek esnaf gerekse de tacir işletmeler için son dönemde işletmelerin sürdürülebilirliklerini oldukça zorlamaya başladı. İlk defa artış oranı yüzde 70 seviyesini aştı.

Konutlarda ise 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 akşamına kadar yenilenen kira sözleşmelerinde yüzde 25 artış oranı ise sabit uygulanıyor.

Esnaflar, “İşyeri için de konutlarda olduğu gibi sabit bir oran belirlenmeli” diyor

Kira artışları maliyetleri de etkiliyor; 2022 Yılı Ocak - Ekim döneminde TOBB gerçek kişi kapanan ticari işyeri istatistiklerine baktığımızda bina inşaatı, mağaza ve internet üzerinden perakende ticareti, lokantalar, kara ve yolcu taşımacılığı gibi faaliyet konuları ön plana çıkıyor. Kapanan limited şirket istatistiklerinde de benzer şekilde bina inşaatı, lokantalar, toptan ve perakende faaliyet konuları öne çıkıyor.

Home ofis olarak sektörde tanımlanan kavramın hem ev hem işyeri olarak kullanılan gayrimenkuller, eğer konut olarak kullanılıyor ise konut artışı uygulanıyor. Eğer işyeri olarak kullanılıyor ise artış işyeri olarak uygulanıyor. 

Arsa ve arazilerde ise kontrattaki artış oranı geçerli


____________________________________________







01 Temmuz 2022

Ümitköy Kavşağı’na Üniversite Planı

 



Eskişehir Yolu ve Sabancı Bulvarı arasında yer alan 350.974 m², Hava Lojistik Komutanlığı önünde bulunan 52.625 m², toplam 403.600 m² büyüklüğündeki arazi geçtiğimiz yıl TEBA Vakfı’na Milli Emlak tarafından “eğitim, öğretim, üniversite, sağlık ve diğer vakıf amaçlarında kullanılmak üzere” tahsis edilmişti.

Bakanlık oluru ile onaylanan 1/10,000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1,000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şube Müdürlüğü tarafından askıya çıkarıldı.

Ankara Medipol Üniversitesi’nin kurucu vakfı olan Türkiye Eğitim, Sağlık, Bilim ve Araştırma Vakfı (TEBA) tarafından ilgili araziye Medipol Ankara Üniversitesi Yerleşkesi yapılması planlanıyor.

Kurum görüşleri  Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Etimesgut Belediyesi tarafından “uygun görülmemiştir” şeklinde verilen planın emsali 1.00, yüksekliği ise Zemin+4 Kat.





____________________________________________






İncek-Kızılcaşar, Diplomatik Site Alanı

 


Gölbaşı, Kızılcaşar’da yer alan, Türkiye’de yerleşik ve yeni açılmakta olan çoğunlukla Afrika ülkelerinin temsilciliklerinin yer aldığı diplomatik misyonlara tahsisatlar yapılan “Diplomatik Site Alanı” kullanımlı arazinin yanında 45,611 m² büyüklüğündeki arazi daha uygulamaya dahil edildi.

T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın kullanımı ve tasarrufu altında olan bu alanda yabancı diplomatik temsilciliklerin yerleşim ihtiyacının karşılanması ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın zaman içerisinde ortaya çıkabilecek yerleşim ihtiyaçları kapsamında kullanılmak üzere 37186.38 metrekarelik alan resmi kurum alanı olarak ayrıldı.



____________________________________________